Koronavirüs Döneminde Yayıncılık


Erkan Durdu TRT – Genel Müdür Yardımcısı

2020’ye sadece yeni bir yıl olarak değil, yeni ve küresel bir salgın ve yeni bir yaşam tarzı ile girdik. Çin’in Wuhan şehrinde başlayan Kovid-19 pandemi süreci, dünyamızı yeni bir geleceğe sürükledi. Belki de bizi üç beş yıl sonra bekleyen değişimleri üç beş ay içinde yaşamaya başladık. Salgınla birlikte üretilen “Yeni Normal” kavramından başlayarak, sürecin konuşulacak birçok yanı var ve bunların her biri hepimizi ilgilendiriyor. Dostoyevski’nin: “Hepimiz, herkese karşı her konuda sorumluyuz.” sözünde olduğu gibi.

Koronavirüsün bizi en çok ilgilendiren tarafı, yeni yayıncılık formatları ve ekran kültürünün evrilme süreci. Evde kalma dönemiyle başlayan dijital mecralardaki yükseliş, online eğitim formatlarının gündeme oturması, kültür sanat ortamının sanal ortama taşınması, yeni bakış açılarını ve yeni yatırımları beraberinde getirecek, bu kesin. Sürecin felsefî, sosyolojik, psikolojik ve ekonomik yorumlarında göze çarpan beklentiler ve endişeler, yazılımların geleceğimizdeki rolünü tesciller mahiyette. Ancak bir noktaya işaret etmekte fayda var: Hem İngiltere’de hem Türkiye’de yapılan araştırmalar, bu süreçte kamu yayıncılığının ve televizyon ekranının gerekliliğini ve gücünü bir kez daha göstermiş oldu. Doğru bilginin hızdan daha önemli olduğunu, özellikle dijital mecralar yoluyla yayılan infodemik bilgilerle verilen mücadele açıkça ortaya koydu. “Önemli olan bir şeyleri nereden aldığın değil, nereye götürdüğündür.” diyen Godard haklı. Salgın sürecinde dolaşıma sokulan ve salgınla mücadeleyi zorlaştıran yanlış bilgilerin yayılma şekli ve hızı, dijital habercilikte editoryal sürecin bireysel ve toplumsal anlamda en önemli kullanıcı tecrübesi olduğunu gösteriyor. Görünen o ki geleceğin haberciliğinde en önemli faktör teyit mekanizması olacak.

Konuşulması gereken kavramlar var. “Yeni Normal” bunlardan ilki. Bir dayatma mı, bir yeni mi, bir normal mi yaşadıklarımız? Bunu hep birlikte göreceğiz. Hayatta kalma isteğinin birincil amaç olduğu dönemlerde etik ve estetik kaygıları korumak güçleşiyor. Algoritmaların yayıncılığa başat olması hâlinde, medya profesyonellerini bekleyen gündem tek tipleşme mi olacak, çoklu ekran deneyimi mi? Bunu birlikte göreceğiz.
İnsanlık, geçici bir süre hız ve konfordan ödün vermiş gibi görünüyor ancak 5G ve dijitalleşmenin getireceği nöroteknolojinin bizi derin bir yalnızlığa itme tehlikesine karşı şimdiden tedbirler almak gerekiyor.
Salgın yayıncılığı özel sayımız Koronavirüs ile başlayan değişim ve dönüşümü, başta medya ve yayıncılık olmak üzere tüm yönleriyle incelemek için hazırlandı.
İlginize sunuyoruz.