Ekran Kültürünün Dinamikleri


Bugün itibarıyla dünyanın en zengin insanı, bir internet alışveriş sitesinin sahibi. Bilgisayarımızda, tabletimizde, telefonumuzda, ekran olan her yerde dünyaya hizmet sunuyor. Ekran artık, televizyondan ibaret değil. Yeni medya teknolojilerinin yeni bir ekran kültürü, yeni iletişim modelleri, yeni meslekler ve yeni kazanma yöntemleri oluşturduğu aşikâr. Medyanın kendine ait bir dili, bir ekosistemi var ve bu sistem hızlı bir şekilde kendi kültürünü dayatıyor. Hiçbirimiz televizyon karşısındaki pasif izleyiciler değiliz artık. Bilginin ya da verinin üretim aşamalarında hem özne, hem de nesne konumundayız. Hızla sürüklendiğimiz bu yeni ekran ortamının nasıl bir kültür ürettiği ve bu kültürde bizim konumumuzun ne olduğu, sorgulanmaya değer bir konu.

İnsana ve topluma dair maddî ve manevî tüm değerlerin bir şekilde temsil edildiği ekranda yeni kavramlar karşımıza çıkıyor: Dijital Yurttaşlık, Influencer, Youtuber, Dijital İletişim, Televanjelizm, İnternet Gazeteciliği, Yapay Zekâ, Sanal Market Yönetimi, YouTube CEO’su vb. yeni kavramlar, kişilerin ve kurumların yeni bakış açıları ve politikalar geliştirmesini gerekli kılıyor. İlgili devlet kurumlarının ve meslek örgütlerinin mevzuat güncellemesi ve yeni stratejiler geliştirmesini de gerektiren bu yeni ekran kültürü, en fazla ve hızlı biçimde yayıncı kuruluşları etkiliyor. Bugün, haber üreten bir muhabir, haberini yazarken ekran olarak televizyon, web sayfası, YouTube ve diğer sosyal mecralar için de düşünerek yazmak zorunda. Bu zorunluluk, haber merkezlerinin geleceğini de etkileyecek. Bunun yanı sıra, ekran kültürüne maruz kalan en masum varlıkların çocuklar olduğunu düşündüğümüzde, ekran süresi ve ebeveyn arabuluculuğu konusunu da masaya yatırmak gerekiyor.

İnsan bugün ekranın bir parçası hâline geldi ve bu yeni ortamdaki rolü hızla artıyor. Bazı filozofların dijital kölelik, bazılarının da dijital yurttaşlık olarak tarif ettiği yeni ekran kültürünün nereye evrildiği ve bizim nereye evrildiğimiz de tartışılması gereken başka bir problem.

Meşhur bir tarifle kültür, “her şeyi öğrenip her şeyi unuttuktan sonra kalan şeydir.” Ekranın bize neler öğrettiğini ve bizim neleri unuttuğumuzu düşünmek zorundayız. Elimizde kalanlar, gelecek nesillere aktaracağımız yeni kültür dinamiklerimiz olabilir çünkü. Bu yüzden ekran kültürünün yeni dinamiklerini araştırmak, nereden nereye evrildiğimizi ve bu yeni kültürün temel yapı taşlarını akademik bir dille incelemek gerektiğini düşündük.

Ocak 2019’da yayınlanacak 7. sayımızın konusu; “Geçmişten Geleceğe Televizyon Yayıncılığı”.

Yeni sayımızda görüşmek ümidiyle…